200 yılı aşkın bir süredir Likya keşfedilmektedir. Bu benzersiz bölgeden araştırmacıların ne denli etkilendiklerini yukarıdaki birkaç örnek göstermektedir ki; bölge hala araştırmacıları şaşırtmaya devam eden muhteşem kalıntıları ve akıl almaz doğasıyla araştırma ve kazıların ilgi odağı olmaya devam etmektedir. Bugüne dek gerçekleştirilen kazı ve araştırmalar sonucunda şimdilik aşağıda özetlenecek olan tarih oluşmuştur. Her bir yeni bulgu bu eski hikâyeye yeni parçalar eklemekte ve gün geçtikçe daha anlaşılır bir Likya geçmişi oluşmaktadır.
“…bu toprakların şimdiki yoksulluğu ve terk edilmişliği bir yana, sahip olduğu birçok antik dönem kalıntısı; onun bir zamanlar antik dünyanın en kalabalık ve en bahtiyar bölgelerinden birisi olduğunu anlatır…”
William Martin Leake, 1800
“İnsanların yeni gördükleri heyecan verici şeyleri daha önce gördüklerinin üzerine çıkarmasına sık rastlanır, ama dağların arasındaki bu geçidin içinden at ile yaptığım beş saatlik yolculuk boyunca; İngiltere, Almanya, İsviçre, İtalya ve Yunanistan’da gördüğüm manzaraları aklıma getirdim ve bunun üzerine söylemeliyim ki böylesi görkemli şekilde güzeli ve böylesi uzun süreni ile daha önce hiç karşılaşmadım. Burası binlerce ayak yüksekliğinde dağların arasında anlaşılamaz bir şekilde oluşmuş öylesi dar bir vadidir ki tabanında yalnızca içinden akan nehre yer vardır”
Sir Charles Fellows, 1838 – 1843
*Antik Likya Uygarlığı Kentleri